13 Ocak 2011

Pelikan M200, Lamy ve Hat Sanatı


Bir delilik yaptım ve 5 tane Lamy dolmakalem alacağıma kendime bir tane Pelikan M200 aldım. Pelikan M200 hayallerimdeki dolmakalemlerden biriydi, fakat bazı sorunları da birlikte getirdi. 

Pelikan M200 evvela çok şık bir dolmakalem. İnsanlar gördükleri vakit "Ne güzel bir kalem, bakabilir miyim lütfen?" diyorlar. Başka bir özelliği de dolmakalemin ucunun çok yumuşak bir yazım tarzına sahip olması.

M200'ün ucu flex değil ancak bana göre yine de çok esnek. Belki de çelik uçlu dolmakalemlere alıştığımdan bu durum tuhaf geliyor bana. Çünkü yazı sırasında gereken baskıyı uygulayamıyorum. Herkesin kendine özgü bir yazım tarzı var, benim de birazcık bastırma huyum var. Bazen kalem akıp gitsin isterim ama hepten kontrolü bırakmak da istemem. Oysa M200 öyle yumuşak bir yazım tarzı istiyor ki yazarken sıkılıyorum. Biraz daha bastırırsam kalemin ucu da kırılacakmış gibi geliyor bana. Oya öyle bir şey olmayacağı aşikar, çünkü M200 üst düzey kalitede imal edilmiş bir dolmakalem.

İnsan ister istemez düşünüyor: Serinin en küçük dolmakalemi böyle kaliteliyse, M400'ler, M600'ler ve daha üst düzey modeller kim bilir nasıldır, diye.

Kalemin beğenmediğim yanı, çook hafif olması. Birkaç gramın lafı olmaz deyip geçmeyin kalemde ağırlık, yani denge, yazma hızını da kalemi tutma biçimini de etkileyen önemli bir unsur bence. Hafiflikte M200'ün küçük olmasının da payı var.

Çok kaliteli bir dolmakalem kullandığımın farkındayım. Zaten M200 her fırsatta iyi bir dolmakalem olduğunu hatırlatıyor. Fakat benim gibi büyük ellere sahip birisi için yapılmamış. Elleri küçük olanlar (mesela kadınlar) bu dolmakaleme bayılacaktır eminim.

DOLMAKALEMDEN HAT SANATINA

Düşünüyorum da dolmakalemin, ucuz veya pahalı olmasının bir noktada hiç önemi yok. Önemli olan yazı yazma zevki.

Düşünüyorum da Osmanlı hat sanatçıları altın uçlu veya platin uçlu kalemlerle hiç yazmadılar. Büyük üstatlar kamış kalemlerle yazdılar! Çok da güzel eserler meydana getirdiler. Hattatların piri Şeyh Hamdullah'tan, çok sevdiğim üstad Necmeddin Okyay'a, Emin Barın'dan, Ali Alparslan'a (bu dünyadan göçüp giden bütün güzel ustalara) ve günümüzdeki yaşayan diğer önemli hattatlara baktığımızda önemli olanın yazı olduğunu, kalemin sadece bir vasıta olduğunu anlıyorum.

Kendime de hep söylüyorum. Önemli olan yazıdır, yazıya duyulan sevgidir, mürekkeptir, kalem bütün bunlardan sonra gelir.

12 yorum:

  1. Sevgili Mehmet Kardeşim ve Arkadaşım !
    Yine temiz güzel ve berrak yazmışsın. Benim gibi uzun uzun yazıp kafayı ütülememiş, insan hafızasına direkt hitap etmişsin.
    Galiba zarf ve mazruf meselesine çıkıyor bu yolda. Hat sanatıda böyle. Yazıyı ve yazanın kabiliyetini, sanatını ortaya çıkartıyor. Çok ta ilginç bir noktaya işaret etmişsin. Dolmakalemin avantajı sadece taşınabilir olması. Herhangi bir sanatı ortaya çıkartmaya yarayan bir araç değil. Oysa açkı kalem ile yapılan hat ya da özel uçlar ile yapılan kaligrafi sadece sanat içinler.
    Burdan dolmakalemin fiatı ve iyiliğine gelmek ister isem;
    Çok pahalı dolmakalemin de sanatla bir ilgisi yok. Sadece güzel ve rahat yazabilmek için belirli bir konfora sahip olması yeterli. Fakat biz dolmakalem de bir miktar görselliğe ve malzemesine de aşık oluyoruz zannediyorum.
    Pelikan M200 yorumun çok gerçekçi, ellerine sağlık.
    Sevgiyle...

    YanıtlaSil
  2. Mehmet Bey,

    Dolmakaleminizi güle güle kullanın.
    Dilerim birlikteliğiniz uzun ömürlü ve verimli olur;
    tıpkı can yoldaşım Pelikan M150 ile aramızda yıllardır süren yazı yoldaşlığı gibi...
    Selam ve saygıyla...

    Hakan Kabasakal

    YanıtlaSil
  3. elimde bir adet pelikan drp var fiyatını biliyormusunuz veya bulabilirmisiniz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba, "DRP" bir model adı değil, 1930-1950 arası eski Pelikan'larda rastlanan "Deutsche Reich Patent" sözcüklerinin kısaltması.

      Elinizdeki dolmakalemin fiyatını ise bilmiyorum, fotoğrafını da görmedim ama büyük ihtimalle Pelikan 100, 100N veya 101N modellerinden biri olabilir. İnternette bu model numarasıyla arama yaparsanız fiyatını aşağı yukarı bulabilirsiniz.

      Sil
  4. Merhaba, güle güle kullanın, güzel yazılar yazın inşallah.
    Çocukluğumdan beri dolmakalem severim, bazen parmağımı boyar, bazen akar ama ben yine de çok severim.
    Ben de harikulade bir Montblanc 149 buldum, ikinci el.
    Bayramlık almış çocuklara benzedi sevincim. :)
    Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayırlı uğurlu olsun, Montblanc 149 çok güzeldir. Ben şimdi Pelikan'ı bıraktım sayılır, sadece 2 tane 120 var, 60'ların öğrenci kalemlerinden. Şimdiki merakım ve tutkum müzik uçlu bir Sailor. Mürekkepbalığı dergisine de yazmıştım:

      1. http://i.hizliresim.com/nrP6Ol.png
      2. http://i.hizliresim.com/dbjdOV.png
      3. http://i.hizliresim.com/ZdNBXZ.png

      Sil
  5. Merhabalar.
    Ben bu dolmakalemi tanıyorum. Benim de kalemler için de en çok bu kalemdeki (yeşil-siyah) renkleri tercih ederdim. Pelikan markasını biliyorum. Sadece dolmakalem üretmekle kalmamışlar, aynı zamanda mürekkep de imal etmişler. Resimdeki dolmakalemin en alt ucundaki siyah parça pompa parçası, kalemin ucunu şişeye daldırıp, bu siyah parçayı çevirerek kalemin haznesine mürekkep çekilirdi. Bir de bunların pompalı olanları vardı. Tıpkı şırınga tekniği gibi çalışırdı. Şu anda benim elimdeki kalemin plastik yumuşak naylon mürekkep haznesi var, bu plastiği sıkıp bırakarak mürekkebi çekiyorum. Bendekiler daha çok yeni, 2007 yılında bir avukat arkadaşımın ofisinde onunla birlikte çalışırken kırtasiye satıcılarında görüp iki tane almıştım. Öyle kaliteli bir şey değiller, kaldır at marka gibi bir şey. İşte bir hevesle almıştım, ama hala kullanıyorum. Zamanla o yumuşak plastik hazne yırtılınca kaldır at olşacak.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O plastik hazne yerine dönüştürücü kullanabilirsiniz Recep Bey. Her marka için uygun bir dönüştürücü vardır diye düşünüyorum.

      Sil
    2. Ancak o hazne deforme olduğunda belki düşünebilirim. Ama, o kalem beni öldürür, kendi ölmez!

      Sil
  6. Merhaba.
    Kalemlere haksızlık etmeyin. Elbette yazılan yazı ve harflaere rengini veren mürekkep ne kadar önemliyse, kalem de bence o kadar önemlidir. REsimdeki dolmakalem kaliteli ve iyi bir dolmakalem ama ben onların modelini ve diğer özelliklerini pek hatırlamam. Nedenine gelince öyle kaliteli ve pahalı bir dolmakalemim hiç olmadı, ama onlardan haberdardım.
    Keyifli kalemler yazılarınız ve paylaşımlarınız için kaleminize, emeğinize ve yüreğinize sağlıklar dilerim.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet çok haksızlık etmişim, M200 harika bir kalemdir, zaten satar satmaz pişman olmuştum ama onun yerine Şişli'de bir antikacıda bulduğum 2 adet M120 aldım, çok hoşnutum.

      Sil
    2. Kalem aşığı biriyle ilk defa karşılaştım. O da sizsiniz.

      Sil