02 Ocak 2013

Sheaffer ile Vergilius


Yaklaşık bir aydır Hermann Broch'un yazdığı, Ahmet Cemal'in 40 senede çevirdiği 'Vergilius'un Ölümü' adlı kitabı okuyorum. 

Lafı dolandırmadan söyleyeyim 'Vergilius'un Ölümü' bence biraz sıkıcı bir kitap. Çevirisinden de (haddim olmayarak) çok memnun değilim. Ama bunlar benim düşüncelerim, elbette önemli bir eser ve okurken not alınması gereken kitaplardan biri. Okumayı inatla sürdürüyorum. İnatla dediğim de şu: Arada başka kitaplar okuyorum sonra yine kaldığım yerden 'Vergilius'un Ölümü'ne devam ediyorum. 

Her okumaya dönüşümde kitabın üzerine farklı bir dolmakalemle notlar alıyorum. En son 'Kargaların Ziyafeti' bitince Sheaffer ile okumaya devam ettim. 

Gerçi İthaki Yayınları da tıpkı benzer yayınevleri gibi (ki onların sürüsüne bereket) kağıda hiç özen göstermemiş (ama bu kitaba 32 lira istemekte yerden göğe haklı olduklarını düşünüyorlar). İthaki son derece tuhaf ve kendi doğasına aykırı bir şekilde mürekkepsevmez bir kitap basmış. (Bu konuda en iyi yayınevi Norgunk'tur bence, kitabın tasarımına ve kağıdına özel bir önem veriyorlar.) Kağıda rağmen yine de okumaya devam ediyorum. Sheaffer ile sayfa kenarlarına yıldızlar çizmeye, notlar almaya çalışıyorum.

Bence böyle okumanın en güzel yanı, kitaba notlar almak veya resim çizmek değil, seneler sonra yazılı-çizili kitabı yeniden okumak isteyince 'eski okur' ile karşılaşan 'yeni okur' olmak.

4 yorum:

  1. Her ne kadar kitap ülkemiz şartlarında hala pahalı olsa da 8-10 yıl öncesine bakınca fiyatlar o zamana göre daha uygun gibi. Kağıt kalitesi ise maalesef düzelme yok. Yapı Kredi Yayınları Kazım Taşkent serisi dışında bütün kitaplar 2.hamur baskı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Geçenlerde bir kitabevinde ilgilendiğim kitapları fiyatlarıyla değerlendirip baktım en ucuzu 21 liradan başlıyordu, en pahalısı ise 48 liraydı. Kağıda gelince: Kötünün kötüsü ikinci hamur bir kağıt! Çevirmene kaç lira verdiklerini çok merak ediyorum, yazarlara verilen pay belli % 7-10 arasında bir şey (onu da taksitle veriyorlardır eminim). Kitaba verdiğimiz paranın bir bölümünün de dağıtımcıya gittiğini unutmayalım.

      Mesele şu ki sahip olduğumuzu sandığımız bu kitaplar en kötü kağıtlara basıldığı için ömürleri uzun olmayacak zamanla cildi parçalanacak ve sayfaları dökülecek.

      Bu nedenle yeni kitaplar çok pahalı, eskileri de ucuz değil.

      Sahaflardan aldığım kitapların sayfaları sararmış, kenarları dökülüyor. 1970-80'li yılların kitapları resmen çürüyor! 1990'larda basılan bazı kitaplarda da aynı şeyi görüyorum.

      Oysa kitaplığımdaki 1930'larda, 1940'larda savaş döneminde basılan kitapların önemli bir bölümü iyi durumda. (Evet onlar da ikinci hamur.)

      Kitaba verdiğim paraya acıyorum bazen. Paraya tapan yayınevleri ve dağıtımcılar Sauron ve Saruman misali birlikte hareket ederek insanları kitaplardan soğutuyorlar.

      İyi ki Norgunk gibi kahraman yayınevleri ve Kazım Taşkent dizisinin kitapları var! Onlar da olmasaydı 'kitap okuru' yapayalnız kalırdı.

      Sil
  2. Sevgili Mehmet,
    Vergilius'un Ölümü beni de çok kastıydı ve bitiremedim. Akmadı bir türlü nedense.
    Kağıt konusunda sana katıldığım gibi bir de dillendirdiğin konuya ek olarak bizdeki kötür malzemeli ciltleri koymalıyım.
    10-15 yıllık yerli malı kitaplar patır patır dağılıyorlar sırtlarından. Sürekli tamir ediyorum.
    Fiyatlarda ise farklı bir bakış açısı getiriyorum;
    Mükemmel ciltli bir Virgil'in Ölümü amazon da 11 US$ 20 TL. yani
    Telif hakkı falan gibi bir konu akla gelirse amazon da Orhan Pamuk
    10 US$ ortalama.
    Tam bu noktada 2001 krizi öncesi farkettiğim bir şeyi yine farkettim. Ciddi okuyucu açısından sıkıntılı bir hal. 3 kitap al 100TL. bırak çık. Bir hayli hırpalayıcı. Adam asgari ücretle çalışıyor. Yani adam bir ay boyunca her şey dahil 20-21 kitaba çalışıyor.
    Çok acıtıcı.

    Ellerine sağlık, teşekkürler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ali Ağabey, bu konuda çok dertliyim. Para vermekten imtina etmiyorum. Para istiyorlarsa para, amma ortada iyi kitap yok ki?

      Üstelik çamur baskılı, gözlere düşman rezillikte bir kitaba 20 lira isteyen yayıncı-dağıtımcı, aynı kitabın birinci hamur ciltli baskısına 100 lira ister sanıyorum!

      2 hafta evvel Pegasus yayınları'nın bastığı 'Deniz Katedrali' isimli kitabını satın aldım. Almaz olaydım. Elime geçen kitap üzerinde bandrol olmasına rağmen korsan kitap kalitesindeydi! Kitabı geri gönderdim, halen ses seda yok.

      Yayıncılık bizde çok ilkel maalesef. Tasarıma, kağıda ve hurufata yeterince özen gösterilmiyor.

      Ciltli, şömizli ve TÜRKÇE bir kitap gördüğümde tek boynuzlu at görmüş gibi şaşırıyorum. (Bu tarz kitaplar genellikle İngilizce oluyor.)

      Sil