17 Nisan 2017

Bir Labirent Olarak Mürekkep

Henriette Browne, Enfant écrivant, 1870
Arapça; midâd, hibr, Farsça; siyâhî, zekab, zügâlâb, denilen sıvı yazı malzemesine Türkçede mürekkep denilmektedir. 

Üstad Uğur Derman, İslam Ansiklopedisi'nin mürekkep maddesinde bunun nedenini basitçe açıklar. Mürekkep sözcüğü de Arapçadır, terkip edilmiş, birleşik anlamındadır ama "Birkaç maddenin birleşiminden oluştuğu için Türkçe’de mürekkep denilmektedir."

Mürekkep sel gibidir ve tabiatı gereği kontrolü zor bir malzeme olduğundan, kalıcı olması da gerektiğinden hem binlerce yıl boyunca hem içeriğini oluşturan maddelerin, hem de akış yolunun (kalem) istikrarlı olması için çeşitli yöntemlerin denenmesi gerekti. Mesela basit bir metin için bile tüy kalemin binlerce kez hokka ile temas etmesi gerekiyordu. 

Nihayet 1880'lerde yazı araç gereçlerinin 6 bin yıllık tarihi boyunca en önemli gelişim yaşandı ve mürekkep akışı dolmakalem ile büyük ölçüde kontrol altına alındı.

Ya da öyle zannedildi. 

Mürekkebin tarihine baktığımızda aslında hiç kontrol altına alınamadığını görürüz. Bir damla mürekkep bile kâğıda düştüğünde yayılır. Fikirler de mürekkep sayesinde yayıldı, kâğıdın yüzeyinden aşağıdaki tabakalara indi. (Bu arada mürekkep boyut değiştirdi, somut olmayan mürekkep bile ortaya çıktı. Yine de analog verilerin kalıcı olduğunu bilenler bu yeni mürekkebi de yardımcı olarak kullandı ve fikirlerini yaymaya devam etti.)

Ancak mürekkebin en büyük sıkıntısı yine kendisini oluşturan sudur. (Dünyayı değiştiren bu sıvı yazı malzemesinin çok az bir kısmı yüzde 88 su, yüzde 12 boyar madde, çoğunluğu ise yüzde 98 su, yüzde 2 boyar maddeden oluşur. Önemli olan boyar maddenin kalitesidir.) Bu nedenle mürekkebin tutunduğu yerde durmasının zorlukları vardır. Nemli ortamlardan, sudan uzak tutulması gerekir.  

Her şeye rağmen, hatta kendisine rağmen mürekkep yol açar, yollara götürür. Aklınızda hiçbir şey olmadan yazı yazmaya başlayın, mürekkep kendi yolunu bulacaktır. Yazmaya başladığınızda belki de daha önce hiç düşünmediğiniz bir yere varacaksınız. Düşünceler de mürekkep ile birlikte akar. 

Yine de mürekkebin en büyük çelişkisi kendi yapısından kaynaklanır. 

İyiye, güzele giden yolda insanın da en büyük çıkmazı yine kendisi değil midir?

13 yorum:

  1. Millet referandum sonuçlarının derdinde, siz kağıt mürekkep. Bazen, anlarım, gündemin saçmalığına, gündemin ilgisizliğine inat, kamusal olarak başka meşgaleleri olur insanın. İşe yarar, öğreticidir, ironiktir, vesaire... Sizin ki düpedüz gamsızlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsanın oturduğu yerden bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmasına, boş konuşmasına, atıp tutmasına, ahkam kesmesine çok üzülüyorum. Sizin durumunuz bir yana siyaset kadar insanları birbirine düşüren başka bir şey yok. Bu nedenle boş konuşmadım, kimseyle kavga etmedim. Pazar günü öğle sularında sandık başına gidip oyumu kullandım, yani vatandaşlık görevimi yaptım. Üstelik bir gazetede çalışıyorum, siyasetten haberdarım. Oy kullandıktan sonra güneşli güzel bir günde gazeteye çalışmaya gittim.

      Gamsız kimdir biliyor musunuz? Türkiye genelinde 9 milyon 238 bin seçmen sandık başına gitmedi. İşte size 9 milyon 238 bin gamsız. Gidin onlarla kavganızı edin.

      Benim siyasi tercihim de var, 1994 yılından beri gazetelerde çalıştığımdan bu konuda saatlerce konuşacak birikimim de var. Ama sıkılıyorum. Antik Roma uygarlığı daha çok ilgimi çekiyor, 2 bin yıl öncesinin siyasi tartışmalarını ilgiyle okuyorum.

      Yazım hatalarınızı bir kenara bırakalım, bir bakıma haklısınız da, benim derdim kalem, kâğıt, mürekkep. Bir de kâğıt yazarken çok sevdiğim o şapka işareti. Benim derdim bunlar. Hem memleketin gidişatı konusunda bunca endişelenmeye teşne insan varken bana sıra gelmez.

      Bol kâğıdınız, bol mürekkebiniz, güzel de bir kaleminiz olsun inşallah. O zaman beni anlarsınız.

      Sil
  2. İyi de bu bloğun amacı siyaset değilki kalem defter ve mürekkep bu sebeple de yörüngesine konusu etrafında seyir ediyor,anladığım kadarıyla sayın cyrano da benim gibi kaybedenler tarafında bu yüzden biraz kızgın ama itham şekli ağır

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Siyaset insanların duygularını çok etkiliyor maalesef. Beni etkileyen şey ise hangi marka siyah mürekkep siyahın en koyu tonunu taşıyor? gibi bir şey oluyor. ;)

      Sil
  3. Ben burada yazılanların gündemle bağlantısını görebiliyorum. Ayrıca onun gündemdeki gelişmelerle ne derece bağlantılı biri olduğunu da biliyorum. Bahsedilenleri salt kelime anlamıyla okumak, imaları görememek okuma amatörlüğüdür. Acemi okuyucunun, ya da başka bir deyişle cahil okuyucunun tersten okumak, ikinci anlamları görmek gibi kavramlardan haberi yoktur.
    Yazı gizemli bir şeydir. Okumanın zevki de buradan gelir. Ben bu blogda gündemle ilgisi olmayan bir yazıya hiç rastlamadım şimdiye kadar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız, yazı gizemlidir ve simgelerle, göndermelerle doludur.

      Sil
  4. Ne yazık ki artık ülkede isteseniz de istemeseniz de bir köşesinden siyasete sokuluyorsunuz. Ya siyah, ya beyaz ortasını bırakmadılar hiç. Zaten içimiz dışımız siyaset oldu, biraz olsun nefes aldığımız yerler bir buralar kaldı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu kadar da olmaz dedirten, en basit konularda bile ego savaşları ve kerameti kendinden menkul dünya görüşleri yüzünden bölünüyoruz. Bu yüzden kitaplara, kalemlere, mürekkep şişelerine sığınıyorum.

      Sil
  5. Buraya da gaz sıkmışlar. Kaçıp sığınıyorduk biraz nefes almak için.
    Pencereyi mi? açsak nedir. Dışarısı daha berbat.
    Kahrolsun bazı şeyler.
    Getirin tencereyi, şişeyi ! Mürekkep yapmak istiyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her gün kötü haberler alıyoruz. Önemli olan direnmek. Kendi çapımızda, kendi uğraşılarımızla direnmek gerek. Yoksa kötü ruhlu insanlar dünyayı zaten bizden icazet almadan yakıp yıkıyor. Onlara dur diyemiyoruz, nasıl diyelim, o kadar gücümüz yok. Kınama cümleleri de anlamsız bence, önemli olan eylem. Ne yapabiliriz peki? Bence yazı elimizdeki tek direniş yolu.

      Sil
  6. Ne hoş! Mürekkep dediğiniz anda her yere bulaşıyor; en başta da siyasete! Parantez içindeki "önemli olan boyar maddenin kalitesi" cümlesine itirazım olmasa da eksik bulduğumu söylemek istiyorum. Zira mürekkebin yüzde 98'ini oluşturan suyun kalitesi de son derece önemlidir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız ama J. Herbin halen musluk suyu kullanıyormuş. ;)

      Sil
    2. Kireçsizdir umarım :)
      Babam 60'larda yağmur suyunu kullanırdı. Süzüldükten sonra en iyisidir derdi.

      Sil