17 Ağustos 2013

Mürekkep falı



Islak dolmakalemleri seviyorum. Kağıda cimri davranmayan, gönlümüzden akanları olduğu gibi döken dolmakalemler bana daha iyi geliyor.

Bir de şu mürekkep lekeleri iyi geliyor.

Dolmakalemin ucunu temizlerken dökülen mürekkebe de bir tür fal gibi bakıyorum. Boşuna dökülmüyor diyorum o damla. Mürekkep lekelerini bir battaniye gibi üzerime örtmek, altında kaybolmak, günlük dertlerden kaçmak istiyorum. Zamanın çok daha ağır ilerlediği, günlerin birbirinden ayrılmadığı bir yerde olabilseydim. Keşke mürekkep lekeleri gibi kağıda yayılıp dinlenebilseydim.

Kahve falı uzaklara bakıp gelecekten dem vurur. Oysa mürekkep falı geçmiş zamandan haber verir. Mürekkep falı daha derine akan bir zamanı görür, daha içe dönük, daha acımsıdır.

Mürekkep lekeleri, kalbin çatlamış yekpare zamanından söz eder.

Mürekkep lekeleri, ayrılıktan ve kederden ibarettir.

Mürekkep de birlikte olmaktan, bir olmaktan ve özlemekten başka bir şey değildir.




16 Ağustos 2013

Başka bir gün

http://31.media.tumblr.com/321b6dd7c6d599e90feefeaf168e4442/tumblr_mr0n1flEbr1qc05pbo1_1280.jpg

Ergun Tavlan'ın, Heves dergisindeki yayımlanan şiirindeki bu dizeye tam da balkonda gazete kokularıyla yayılırken denk gelmiştim. (Gazete kesmekten canım sıkılınca yanımda her zaman bulundurduğum bir dergi veya bir kitaptan bir şeyler okuyarak dinlenir, kendime gelirim.)

Şiir, hayata akınca başka bir gün oluyor diye düşündüm.

Gazete kokularıyla balkonda yayılırken gazetelere, makasa, yapıştırıcıya, dolmakalemlere ve yanımda bulunan defterlerime baktım. Gazete kokularıyla balkonda yayılırken içimde büyüyen başka çizgileri izledim.

Gazete kokularıyla balkonda yayılırken şairlere sevgim daha bir çoğaldı. Gazete kokularıyla balkonda yayılırken, başka şairler iyi ki şiir yazmaya devam ediyorlar dedim. İyi ki başka şairlerin aklındaki o muhteşem, o karanlık, o delirtici mürekkep bitmiyor.

Gazete kokularıyla balkonda yayılırken gözlerimi kapattım. Akşam sularında yıkanmış eski şairleri hatırladım. Gazete kokularıyla balkonda yayılırken ne kadar ömrüm kaldı acaba diye kederlendim. Gazete kokularıyla balkonda yayılırken, başka şair, beni anlıyor galiba dedim.

Gazete kokularıyla balkonda yayılırken başka şairlere daha çok inandım.

Başkaları da benim gibi başka oluyor mu bilmiyorum.


---------------------------------------------------------
Ek okumalar: http://www.bachibouzouck.com/index.php?option=com_k2&view=itemlist&task=user&id=2054%3Atavlanergun&Itemid=269&lang=en