Şair, yazar ve gönlümüzdeki Gaziantep padişahı Ülkü Tamer, 28 Mayıs 2005 tarihli Radikal Cumartesi'nin 2. sayfasındaki yazısına şöyle başlar:
"Yazı yoktu. Masallar, rivayetler dilden dile dolaşıyordu. Yazan elin yerinde anlatan dil, okuyan gözün yerinde dinleyen kulak vardı."
"Kalemin yerini hiçbir şey tutamaz bence. Yeni yontulmuş bir kurşunkalem ya da ince uçlu bir dolmakalem alıp tertemiz bir kağıtla başbaşa kalmak gibisi var mı? O kalem bir aracı değildir sanki, sizin bir parçanızdır."
O kalemi ders yili basinda yeni kirtasiye malzemelerine kavusmus bir ogrenci hevesiyle denemek,kagida dokunusunu,biraktigi izi,rengi ,ucun kayganligini ya da yavasligini deneyimlemek...Ne zevk! Yaziniz kotu bile olsa...
YanıtlaSil