Defter güzel şey. Seviyorum.
Sabah, hayranı olduğum ve çok sevdiğim bilge bir dostumla yaptığım sohbeti defterime yazdım işte böyle. Fotoğrafın bulanık oluşuna takılmayınız. Net olan yazma yazma hevesidir.
İyi defter de bulmak ne zordur bu arada. Dolmakalem ise hep rahatına düşkün, yanım yörem güzel olsun istiyor. Ruh durumumuza da uyum sağlıyor ama. Önüne ne konsa yazmak hevesiyle dokunuyor. Hayal kırıklığı yaşanıyor çoğu zaman. İyi dolmakalem her yerde bulunur fakat iyi defter nadir kitap gibidir, öyle kolay kolay bulunmaz. Üniversitede kağıt dersi almış, Fatih devri elyazmalarına dokunabilmiş biri olarak kendimi çok şanslı sayarım, en iyisinden en müptezeline kağıdın türlü türlü hallerini gördüm.
Peki ne anladın derseniz söyleyeyim: Anladım ki iyi kağıt başka, dolmakalemin kendini evinde gibi hissedeceği iyi kağıt başkadır. Bilmem kaç gram ağırlığında olsun dolmakalem o kağıda yazamıyorsa, gönlünce akamıyorsa hiç yüz vermeyin derim.
İyi kağıda sahip güzel defteri arayın.
Aramaya inanın.
Bulacaksınız.