Bu haberi okur okumaz içimdeki sıkıntı büyüdü birden ve bu satırları f klavye ile yazdığım için durup klavyedeki harflere baktım.
Önce daktilo kullandığım sonra da klavyeye geçtiğim yıllar boyunca İhsan Sıtkı Yener'e şükran duydum. Günün birinde kendisiyle konuşmak, hayatını kendi ağzından dinlemek ve kendisiyle sohbet etmek de kısmet oldu.
Kendisiyle gurur duyuyoruz, nur içinde yatsın.
18.12.2013, İhsan Hoca klavyedeki harf düzenini anlatırken. |
Not: Pazar günü, ikindi vakti yıllarca gidip geldiği Şampiyon Daktilo binasının yakınındaki Şişli Camii'nde cenaze töreni yapılacak.
Nur içinde yatsın Büyük Usta.
YanıtlaSil"O iyi insanlar, o güzel atlara bindiler çekip gittiler..."
Meyveli Ağaç Taşlanır gibi bir atasözünün olduğu bir ülkede aydınlatmaya çalışmak acılar içinde yaşamayı göze almış olmak anlamına geliyor.
YanıtlaSilBaşka memlekette baş tacı edilip telif hakkıyla insan gibi yaşayabilecekken.. talihsizliğe bak demeden edemedim.
Talihsizliği yeni yaşamında şansı olsun..
Haklısınız Ali Bey. Biraz önce Ekşi Sözlük'te "f klavye" başlığına en son yazılan bir maddeyi okudum da bu memlekette yaşamaya utanır oldum. İhsan Sıtkı Yener'in yaptığı f klavyeyi övmek için bir cümle yazarsanız hemen "cahil, çomar" olmakla itham ediliyor ve ardından bin tane hakaret işitiyorsunuz.
Silİhsan Sıtkı Yener deyince benim aklıma hemen "sorgulamak" kelimesi geliyor. Akıllı kişi sorgulayan kişi oluyor ve eğer cesur biriyse bir mesele gördüğünde çözüm için bir şeyler yapmak istiyor ve kimseden emir almadan araştırmaya başlıyor.
Kültürel anlamda bir şeyler yapmak, taş üstüne taş koymak, bir şeyler üretmek demek. Ancak dediğiniz gibi bir şeyler üretince dost değil düşman edinmiş oluyorsunuz maalesef.
F klavye, öncesi olmayan bir icat. Rahmetli İhsan Hoca, ömrü boyunca kahramanca mücadele etmiş, yazı yazan ve Türkçeyi sevenlere büyük bir iyilik yapmıştır.
Son derece haklısınız; Türkçeye Gönül Verenlere Büyük Bir İyilik Yapmıştır.
Silİyi daktilo kullanan teyzem zamanında anlatmıştı, parmaklara göre Türkçeye uygun harflerin nasıl yerleştirildiğini. Alfabe denen şeye hayran olan ben, çok etkilenmiştim. Sonra İhsan Sıtkı Beyefendiyi sizden dinlemiş, Mürekkep Balığı Dergisinden okumuştum.
İyi ki sizin gibi insanlar da var ki, İhsan Sıtkı Beyler unutulmuyor.