Kalem öyle bir şey ki yazı yazan kişiye benziyor zamanla.
Yazan kişi eğildiyse eğer kalemi de köle gibi hizmet ediyor, yazan kişi isyan ediyorsa kalemi de asi oluyor.
İlk Türkçe "1 Mayıs" (1923) ve grev şiirleri
yazdığı için evi aranan, gözaltına alınan,
şiirlerine el konulan ilk sosyalist kadın şairimiz Yaşar Nezihe Hanım da kalemi eğilmeyen, bükülmeyen bir
insan. (Zaten öyle olduğu için soyadı kanunu çıkınca Bükülmez soyadını
almış kendine.)
Daha 6 yaşında annesiz kalıp sarhoş babası ve kendisiyle hiç ilgilenemeyen yaşlı teyzesiyle yaşamaya başlamış. Komşuların baktığı bir çocuk olarak günleri sokakta geçmiş. Kendisi kaydını yaptırdığından okulun hocası deftere veli kısmına "kendi gelen" yazmış. Ancak gizlice mahalle mektebine gitme macerası ancak bir sene sürmüş. Okula gittiğini öğrenen babası saçlarından sürükleyiq,
"Bab-ı Âli'ye kâtip mi olacaksın" demiş.
Yine de bu küçümen çocuk içinde bir dev yüreği taşıdığı için kimse ona engel olamamış:
“İçimdeki okuma hırsını
yenemiyordum. Beş param yoktu. Dere kenarlarında papatya, ebegümeci tohumları
toplayarak aktarlara satardım. Kazancımın kırk parasını kalfaya verirdim.
Gördüğüm bütün tahsil budur. Edebiyatı, şiir yazmayı kendi kendime öğrendim”
(Vakit, 7 Ekim 1948).
İlk aşkı babası tarafından engellenir. Bu olaydan sonra iki yıl nişanlı kaldığı adamı da yine babası beğenmediği için evlenemez. İlk eşi ise çocuğu olmadığı için Yaşar Nezihe Hanım'ı boşamıştır. (Oysa bu adamın önceki 3 evliliğinde de çocuğu olmamış.)
Sonra Fevzi Bey adında hovarda biriyle evlenir. Üç çocuktan sonra Fevzi Bey günün birinde eşini ve çocuklarını bırakıp gider. İki çocuğu açlıktan ölür. (Beş yıl sonra Fevzi Bey ölüm döşeğindeyken Yaşar Nezihe Hanım'ı çağırır, kendisinden bir bardak su ister, suyu içer ve "Beni affet!" der. Yaşar Nezihe Hanım ise oğullarının ölümününden sorumlu tuttuğu adama bakar ve "Affedemem," der. Bir şey söylemeyen Fevzi Bey ise üç saniye sonra ölür.)
Daha önce nişanlı kalıp evlenemediği Yusuf Niyazi Bey ile evlenir ama adam daha önce boşadığı iki kadını eve getirince 50 gün süren bu evlilik de sona erer.
Yaşar Nezihe, Kadınlar Dünyası, sayı 124, Kânunusâni 1329 (1913)
|
1913'te ilk şiir kitabı Bir Deste Menekşe yayımlanır. Birinci Cihan Harbi yıllarında herkes gibi geçim sıkıntısı yaşayan şair, cephedeki askerlerin mektuplarını ailelerine okuyup, cevap yazarak ve elişi yaparak hayatını kazanır. İstiklal Harbi sonrasında ise Esirgeme Derneği ve Kızılay için iş işleyen, dikişçilik yapan, Darphane'de İstiklal madalyalarının kurdelelerini dikerek yaşayabilmiş. 1925'de ikinci ve son şiir kitabı Feryâdlarım yayımlanır.
Bu yazıda çokça faydalandığım İlknur Tatar Kırılmış'ın, 2012'de TEKE dergisinde yayımlanan Şair Bir Halk Kızı Yaşar Nezihe Bükülmez isimli makalesine göre mürettiplerle gazete sahipleri arasındaki tartışmaya da karışmış:
"1923 yılında Mürettipler
Cemiyeti ile gazete sahipleri arasında bir anlaşmazlık çıkar ve greve gidilir.
Basın dünyasında hiç görülmemiş yeni bir olay olan bu grevin sebebi, çalışma
saatlerindeki anlaşmazlıktır. Bu greve destek vermek üzere Aydınlık
şairlerinden olan Yaşar Nezihe, 'Gazete Sahiplerine' isimli bir şiir yazar. 18
Eylül 1923 tarihli Haber’de çıkan bu şiirde haksızlığa uğrayan işçiler
savunulmaktadır."
"Onlardır eden zevkini, eğlenceni temin
Onlar çalışır etmek için hep seni zengin
Kurşundan hurûfât o hayatı kemirirken
Her gün bir parça solarken ve erirken"
İki kez intihar girişiminde bulunan şair 5 Kasım 1971'de İstanbul'da vefat etmiş.
Yazıyla,
şiirle yaşayanlara, yazı yazdığı için, şiirle derdini anlattığı için
haksız yere suçlananlara, geçmişten geleceğe bütün yazı emekçilerine
selam olsun.