(c)
Norikazu Tateishi (AP)
Japonya'da yaşanan büyük felaket, deprem ve tsunami ile gelen acıları tarif etmek, anlatmak gereksiz ve anlamsız. Acılar yaşayanların kalplerinde giderek büyüyor. Felaketi yaşayan arkadaşlarıma, kardeşlerime, tanıdığım, tanımadığım bütün Japonlara sabır ve metanet diliyorum.
Yukarıdaki fotoğrafı dünkü Cumhuriyet gazetesinin (1 Nisan 2011) arka sayfasında gördüm. Fotoğrafın altında ise şöyle bir yazı vardı:
"Dört yaşındaki Manami Kon soruyor: 'Sevgili anneciğim. Umarım yaşıyorsundur. İyi misin?' Kon’un annesi Japonya’daki büyük depremden beri kayıp. Küçük çocuk, çok özlediği annesine mektup yazarken uyuyakalmış."
(Haberin kaynağında daha fazla bilgi ve ayrıntı var: "In this March 22, 2011 photo, a little girl takes a break after writing a letter for her mother who's still missing after the March 11 earthquake and tsunami at the devastated city of Miyako, northeastern Japan. The 4-year-old
Manami Kon, using Japanese "hiragana" characters she just learned, wrote, "Dear Mommy. I hope you're alive. How are you?" It took about an hour for her to finish it. Twenty days after the disaster that hit Japan's northeastern coast, her parents and a sister were still unaccounted for." AP)
Yazı, belki bu zamanda kimseyi kurtaracak bir araç değil, ancak bir teselli, bir avunma aracı olabilir belki.
Belki kırılmış bir dünyayı tamir edemeyecek, eski haline döndüremeyecektir yazılar, fakat düşlere giden gölgeli yolun başındaki harfler kapı, kalemler ise anahtar olabilir.
O kapıların arkasında annemiz ve kardeşimiz olabilir.
Yazı rüyadır.