Nisan 2009, Dolmabahçe Sarayı Saat Atölyesi. |
Kimi saatler bizi başka vakitlere götürür.
Alıştığımız saatler zamanı gösterirken bazı saatlerin kadranı yoktur, çıplaktır. Bir saate, saatlere alışmak, ölümsüz olduğumuzu zannetmeye yol açar. Çoğu saat zaten bize hiç aldırmadan çalışır. Çok az saatin bize ayıracak vakti vardır. Ömrümüz, "kendi saatimizi" aramakla geçer. Oysa, o saati bulduğumuz zaman çok yaşamayacağız. Öyle bir şey ki aramayınca da bulunmuyor. Aramayınca, yaşanmıyor. Saate bakmayınca kusursuz olduğumuzu düşünebiliyoruz. Yaşamayınca, bulunmuyor.
Kimi saatler bizi başka insanlara götürür.
Bildiğimiz, tanıdığımız insanlar bize nasıl olduğumuzu sorarken, dünyaya bir uçurumun kıyısından bakan insanlar, bizim nasıl olduğumuzu bilir. Onların yanında biz çıplağız, saklanamayız. Onların saatlerine, onların uçurumlarına bakınca, kendimizi bulur muyuz?
Kimi bakışlar bizi başka saatlere götürür.