Kâğıthane'den aldığım defter. |
Kadim bir
arkadaşım bu sabah dedi ki: İlhan Berk'in Enis Batur'a mektuplarında şöyle bir
cümle var: "Sen içini dökmezsin, asker çocuğusun," diyor. Sahiden yazılarında hiç
içini dökmez Enis Batur.
Ben de, “Babam askerden de beter. Bu
yüzden kendimi anlatmakta hep zorlandım. ‘Ben’ demek için çok uzun zaman
geçmesi gerekti. Enis Batur'u belki de bu yüzden ‘yakın’ buluyorum.” dedim ona.
Bunun üzerine Enis Batur Zirvesi’nde tanıştığımızı hatırlattı canım dostum. Seneler
seneler evveldi... Hatırladım.
Dökmeyi bilmek önemli. Mürekkebi düşünelim. Dökülmeyince, kimse bilmez, kimse tanımaz, kimse anlamaz. Dökülünce ya leke olur ya cümle. İkisi de güzel.
Öyleyse mektup yazmalı.