 |
| (c) Bruno Taut |
Dolmakalemin öldüğünü, artık bu tür mürekkepli kalemlerin üretilmediğini zannedenler var. Şaşılacak şey ama dolmakalemin yaşadığından habersiz kişilerle hemen her gün karşılaşıyorum! Ben de onların dolmakalemi geçtim, kalemsiz-deftersiz yaşamalarını eleştirince "bilgisayar ve internet çağında dolmakaleme gerek yok artık" diyorlar.
Sahi öyle mi?
* Başlıktaki ibareyi Nazif Topçuoğlu'nun "Fotoğraf ölmedi ama tuhaf kokuyor" isimli fotoğraf tutkunları için önemli olan çok sevdiğim aynı isimli kitabından ödünç aldım.
Sevgili Mehmet !
YanıtlaSilSenin benim gibilere başka gezegenden gelmiş yaratıklar gibi bakıyorlar bu ülkede.
Arkadaşımın teki bana;
Lan oğlum bütün acayip çıkıntı işler sende. Sen nerden geldin diyor.
Sevgiyle...
Geç olsun güç olmasın diyerek:
SilAcayip insanlar olmasa bu dünya çekilmez olurdu!
maalesef benzeri yorumlar çok yapılıyor :( çocukken yakacak odunlar arasından güzel bir dal kestirir. sonra onu kesip biçip yazmaya uygun hale getir, soba kurumu, tutkal ve tiner karışımı ile kendimce mürekkep yapar yazılar yazardım.. soba kaldırılıp kalörifer denien sözde ısıtması gereken soğuk alet gelene kadar en sevdiğim uğraşlardan biriydi.. kış gelse de kalem ve mürekkep yapsam diye sabırsızlanırdım.. o günlerden bir gün ben babaannemdeyken komşusu gelmişti ve benim yaptığımı görünce bana kurşun kalem vermişti.. Tabi 8-9 yaşnda ne anlama geldiğini anlamamıştım.. Annem eve geldiğinde ona anlattım ve o da bana "seni kalem almaya muhtaç biri gibi göstermiş. İstersen kartona kelemin ve mürekkebinle onun ismini ve soyismini yaz. Sonra düz bir kağıda onun verdiği kurşun kalemle, onun adını soyadını yazıp altına sizce hangisi okunmaya değer yazıp sana sadaka gibi verdiği kalemi; karton ve kağıtla birlikte geri ver" demişti ve ben de günde toplandıkları sırada güruh karşısında öyle yaptım.. kimileri tarafından yadırganırken kimileri sen bana karışacak malzemeleri getir ben senin için karıştırırım çok çok tinere maruz kalmamış olursun demişlerdir.. Aklıma gelen bir anı..
YanıtlaSilİnsanın kendi mürekkebini kendi yapması şahane bir şey! Acaba o dönemden bir hatıra kaldı mı elinizde?
Silinternetten verdiğim bir siparişle beraber oberthur kataloğu yollanmıştı, hastanede klinikte incelerken bir doktor arkadaşım dikildi tepeme dolmakalem üretiliyor mu hala, kullanan var mı diye sordu.cebimde lamy vardı, çıkardım gösterdim ben kullanıyorum dedim işte.hala garipsiyor dolmakalemleri maalesef.
YanıtlaSil