Mektup, güzel bir kırtasiye ismi değil mi? Bence çok güzel. Ne zaman İstiklal Caddesi'nin ortasındaki Galatasaray Lisesi'nin civarlarından geçsem, bir koşu gidip vitrinine bakarım. Yine öyle yaptım, fakat yeni bir dolmakalemin geldiğini görünce
içeriye girdim. Mektup kırtasiyede hemen her şey çok pahalı aslında. Fakat çalışanlar müşterilerine diğer kırtasiyecilerin çoğunda olmayan bir ilgi gösteriyorlar ve müşteriyi el üstünde tutuyorlar, üstelik diğer kırtasiyelerde pek görmediğim bir şekilde yardımcı da oluyorlar.
Platignum No.5 ve Platignum NO.5 Studio dolmakalemlerine baktım ve Platignum NO.5'i beğenip ucunun nasıl yazdığını merak ettim, hemen mürekkep (üstelik en sevdiğim mürekkeplerden biri: Waterman Havana) ve kağıt masaya kondu ve gönlümce test etmeme izin verildi.
Fiyatların pahalı olmasına karşın neden buradan alışveriş yaptığımın da cevabıdır bu, beni hor gören, sattığı ürünü incelememe izin vermeyen bir satıcı ucuza satsa bile almak istemem, belki bunun adı salaklıktır, varsın öyle denilsin, önemli olan gönlümün istediğinin olması. 5 lira, 10 lira fazla verip daha iyi hizmet almak, güleryüz ve hüsnükabul görmek isterim, verilen fazla para da helal olsun derim.
Platignum dolmakaleme gelince belki daha önce "Platignum No.5 Studio" hakkında okuduğum A.N. İkizkaya'nın yazdığı inceleme yüzünden o seçeneği eleyip Platignum NO.5 üzerinde karar kılıp kalemi inceledim:
Dolmakalemlerde önemli bir ölçüt ağırlık elbette, çok hafif veya çok ağır kalemlerle yazmak zor oluyor, Platignum No.5 istediğim ağırlıkta, gayet iyi, ucu da oldukça yumuşak bir tarzda yazıyor. Kalemin uç tasarımı çok güzel. Yazım sırasında parmakların kalemi kavradığı noktada parmaklar tam tutunamıyor olsa da alışınca bu duygu geçiyor gibi, bir miktar daha kullanıp bu konudaki fikirlerimi sonra yazıya ekleyeceğim.
Ama kapak zor kapanıyor ve daha da zor bir şekilde açılıyor! Kapağı çıkarmak için bir miktar güç harcamak gerek. Kunt İngiliz tasarımının ürünü olan Platignum No.5 dolmakalemin en kötü yanı bu işte. Gözünü sevdiğim Lamy, Alman mühendisliğinin kılı kırk yaran incelikli tasarımı nedeniyle kolayca açılıp, kolayca kapanıyor oysa. (Artık, her kalemi Lamy ile karşılaştırıp, Lamy daha iyi çıkınca da seviniyorum nedense.)
Mektup'ta Platignum No.5 dolmakalem 45 liraya satılıyor, konuşurken dolmakalemleri sevdiğimi söyleyince "Madem bu kadar seviyorsunuz o zaman kalemi size 40 liraya vereyim" dedi konuştuğum hanımefendi, "tamam" dedim ben de. Dolmakalemi aldım.
(Ama iyi mi ettim bilmiyorum, bir tane daha Lamy Safari alsaydım belki daha iyi olurdu. Fakat insanoğlu bu, çiğ süt içtiğimizden olsa gerek, elimizdekinin kıymetini bilmiyoruz, belki daha iyisini daha ucuza bulurum diye düşünüp duruyorum ben de bir insan olarak. Ancak artık bu ayki kalem haddimi aştığımdan yeni bir Lamy için 1 Mart gününü bekleyeceğim. Çünkü Lamy'lerimden birini çok akıllı çok sevdiğim bir insana armağan ettim.)
Ek okumalar:
-- Platignum NO.5 Studio
-- Platignum No.5
İlk kullanımdan aylar sonra gelen değerlendirme:
Ucu fena değil ama bu kalemle yazı yazmak zor, cazibesi olsa da zamanla kayboluyor. Çünkü çok daha iyi kalemler var. Başlangıç için önerebilirim sadece.
Merhaba,
YanıtlaSilMektup Kırtasiye gerçekten pahalı. Üstelik tek bir üründe değil. İki bayan tarafından yönetilmesi kendine özgü havası olması dolayısıyla İstanbul'a geldiğimde gidiyorum.
Platignuma gelince kalemi Sirkeciden 35'e aldım. İki hafta önceydi.Kalemin kapağını çıkarırken kalemin gövdesi bir elimde uç kısmı diğer elimde kaldı. Zamanla alışılıyor.
Lamy Safari'nin mat siyah rengi kalemin ucunun da siyah olmasından dolayı diğer kalemlerimden ayrılıyor.
Siyah mat Safari de alınacaklar listesinde.
YanıtlaSilSevgili Mehmet ve Tage !
YanıtlaSilBen de yazımda nasıl bu dolmakalemi edindiğimi anlatmıştım. Daha sonra bana telefon edip, tavsiye edeceği satış fiatını sormuşlardı. Ben de 30 YTL nin üzerinde olmaması gerektiğini söylemiştim ki, Tage nin aldığı fiat bunu doğruluyor.
Tage nin ilk andaki problemi gibi benimkinin ucu da şu hard start ya da poor start yapıyor. Her yeni kelimenin ilk harfinine tekrar başlamak gerekiyor. Bir de bendeki Studio nun ucu gençlik serisi olmasından ötürü son kontrolü iyi yapılmamış ve broad ile oblique karışık gibi yazıyor. Ben aslında kritiklerde Türkiye deki satın alma gücü gerçeği ile yaklaşıyorum. Türk insanına yazmayı sevdirmek için, hele hele dolmakalem ile, fiatın max 30 TL yukarı olmaması lazım. Fiatlar 40-50 lere gitmeye başlayınca bir sürü insan düşünüyor. Adam 30 TL cep faturası verirken sadece dolmakalem sevdirme biraz zor oluyor. Belki ben düşük rakkamlara çok şey bekliyorum bu olgu yüzünden. SCHNEIDER e, sizler garip baksanızda ben bu anlayış yüzünden çok sahip çıktım.
Bir de benim elimdeki Platignum No:5 Studio metal gövdeli. Dokunuşu bana her seferinde çok soğuk geliyor.
Mehmet !
Güle güle kullan, fotoğraflar güzel olmuş. Değerli izlenimlerini bir kritik halinde bekliyoruz.
Sevgiyle...