Geçenlerde Posta gazetesinin Cumartesi ekini okurken tam sayfa yapılmış
güzel bir röportajla karşılaştım. Ferhan Kaya Poroy, Almanya'ya gidip
Faber-Castell'in patronu Anton Wolfgang von Faber-Castell ile konuşmuş.
|
Bilinen en eski kurşunkalemlerden biri (17. yüzyıl) | |
Almanya'da 1761 yılında Nürnberg yakınlarındaki Stein kasabasında, marangoz
Kaspar Faber tarafından üretilen
ilk kurşunkalemden bu yana çok uzun zaman geçti.
Faber-Castell geçtiğimiz yıl 250. yaşını
kutladı bile.
Faber-Castell şirketini şimdilerde insanı dehteşe düşüren bir isme sahip Kont Anton Wolfgang Graf von Faber-Castell yönetiyor. Kont, 1978
yılında babası ölünce şirketin yönetimine geçmiş.
Kont hazretlerinin adı gazetelerin magazin sayfalarını okuyanlara da hiç yabancı gelmeyecektir. Yakın bir tarihte, daha doğrusu 25 Mayıs'ta aileye ait
görkemli bir şatoda Melisa Eliyeşil ile
Faber-Castell'in veliahtı Charles von Faber Castell evlenecek. (Aslında çift geçen yıl nikah masasına oturmuş ama düğün tarihi bu şekilde ayarlanmış.)
"Peki ama kalemin geleceği ne olacak?"
Herkesin akıllı telefonlarla, tabletler ilgilendiği bir zamanda işte bu önemli sorunun yanıtı öğrenmek istemiş Ferhan Kaya Poroy.
Cevabı da Anton Wolfgang Graf von Faber-Castell'den dinleyelim:
"Evet, teknolojik gelişmelerin insanlar
üzerinde etkisi büyük ama kalemden daha fazla değil! İnsanoğlu asla kalem
kullanmaktan vazgeçmeyecek. Kalem kişileri, olayları kişiselleştirir, özenin
ifadesidir.
Kalemle yazılmış küçük bir notun bile çok kıymetli bir yanı
vardır. Her şeyi bilgisayarla yapamayız. Özel notlar, özel mektuplar,
davetiyeler, tebrik kartları, bugün yine el yazısıyla yazılıyor. Bu,
halen, karşı tarafa saygı göstermek olarak ifade ediliyor.
Yazım
gereçlerini kullanmak bir kültürdür, insanları birbirine yakınlaştırır ve daha
duygusaldır."