|
Pelikan 120 |
Dün sabah, yağ gibi kayan bir uçla, üstelik gazete kâğıdına keyifle bir not düşerken, genç bir arkadaş "Bu kalemin ne faydası var?" diye sordu. Ben de "Hangi birini sayayım, 40'tan fazla yararını gördüm." diye cevap verdim. İnanmayıp güldü.
Sonra elindeki tükenmezkalemi gösterip benim elimdeki cânım Sheaffer ile aynı işi yaptığını söyledi. Üstelik benim ellerimde mürekkep lekeleri varmış, onu elleri tertemizmiş filan. "Bak sana dolmakalemin en az 40 tane faydasını yazacağım, sen de bir okursun, belki fikrin değişir." dedim.
İtiraf etmek gerekir şimdi: Herhangi bir kalemin, bir dolmakalemden öyle aşırı büyük bir farkı da yoktur. Arkadaşım bir yerde haklı, dolmakalem diğer kalemlere çok benzer. Mesela kurşunkalem ile hoş yazılara imza atabilir, aynı şekilde Montblanc 149 ile şiir de yazabilirsiniz. Basit bir bas-çek fotoğraf makinesi de temelde bir Leica veya bir Hasselblad ile aynı işlevi yerine getirir. Örnekleri çok daha uç noktalara götürebiliriz, bir Casio F-91w de Patek Philippe Nautilus da günün hangi vaktinde olduğumuzu gösterir. Biraz daha kişiselleştirelim; biz de elimize bir fırça alıp resim yapmaya başlayabilir, kendimize ressam diyebiliriz. Lakin suyun öte yanında Picasso, Klee, Dürer, Munch ve 500 yıl öncesinden ise Leonardo da Vinci var.
Bu örneklere başka bir açıdan da bakabiliriz: İsterseniz elinizde dünyanın en pahalı makinesi de olsa Henri Cartier-Bresson gibi fotoğraf çekmek mümkün olabilir mi? Dilerseniz büyük usta Necmeddin Okyay'ın kalemini, kâğıdını, mürekkebini elinize alın, onun gibi yazmak da mümkün değil artık. Bu başka bir meseledir, zaman, mekân ve ruh ikliminin değişkenliği de işin içine girer.
Demek istediğim anlaşılmıştır sanıyorum, teoride benzerlik gösterseler de aynı işlevi yerine getiren iki şey arasındaki bazı farklılıklar herkes için değil belki ama meraklı kişiler için son derece önemlidir.
Konuyu dağıttım ama hemen topluyorum, daha önce hiç dolmakalem kullanmayanlar için 40 faydasını anlatayım:
1. Dolmakalem, hatırlatır.
Bildiğiniz gibi insan unutkan bir varlık. Bizim için çok ama çok önemli olan hatıraları bile unutabiliyoruz, her yeni duruma kolayca alışıyoruz. Kim çocukluğundan kalma kurşunkalemleri yanında taşıyor? Tükenmez denilen kalemler bile tükeniyor, kurşunkalemler aşınıyor, rapidolar kayboluyor. Demem o ki dolmakalem, eşyanın tamir edilebildiği bir devrin simgesidir. Geçmişimizden bir ayna gibidir.
(Not: Samiha Ayverdi Hanımefendi kurşunkalemleri küçülene kadar kullanır, sonra onları atmaya kıyamaz, onları bir kavanozda biriktirirmiş ama biz onun gibi olamayız galiba. O da başka bir ruh ikliminin insanı.)
2. Dolmakalem umut verir.
Dolmakalem yazının 6 bin yıllık tarihinde kalemin geldiği zirve noktasıdır. Üstelik geliştirilmeye devam edilmekte, yeni patentler alınmaktadır. Dijital çağın umutsuzluğuna karşı
3. Dolmakalem hüzünlendirir.
Hayat mutluluk getirmez pek. Arada sırada güzel bir şey olur. Neden dünyayı zehir eder insanlık anlamak mümkün değil. Daha önce de yazdım bunca kötülüğün, karanlığın, yozlaştırılmış fikirlerin, zorbalığın, maddi değerlerin hüküm sürdüğü, manevi değerlerin sömürüldüğü ve aşağılandığı bir dünyada, her şeye rağmen insan olmak, çantamızda, cebimizde, okuduğumuz kitabın kenarında güzel bir dolmakalemin olması hüzün verici değil midir?
4. Dolmakalem dengeyi sağlar.
Çok dengesiz bir hayat sürüyoruz. Arada sırada bunaldığımız zaman yaslanacak bir dayanak noktasına ihtiyacımız var. Nefes almamız gerekiyor, yaşamaya devam etmemiz gerekiyor. Dolmakalem, tıpkı bizi başka dünyalara götüren resimler, müzikler ve kitaplar gibi bir nirengi noktasıdır.
5. Dolmakalem kendimizi daha iyi ifade etmemiz için teşvik eder.
Her insanın yazı tarzı farklı. Dolayısıyla ihtiyaç duyduğumuz kalem de farklıdır. Her şeyi olduğu gibi kabul edenler dolmakalemden bir şey anlamayabilir. Oysa eğer meraklıysak, elimizin ve zihnimizin uzantısı olabilecek o güzel kalemi aramak güzel bir yolculuktur. "Ne istiyorum?" sorusuna bir cevap aramak, kendimizi tanımakla bir yere varmak mümkündür.
6. Dolmakalem yaralarımızı iyileştirir.
7. Dolmakalem gizli güzellikleri görmemizi sağlar.
8. Dolmakalem ile yazı yazmak hafızayı güçlendirir, öğrenmeyi kolaylaştırır.
9. Dolmakalem kendimizi tanımamızı sağlar.
10. Dolmakalem diplomasi yeteneğimizi artırır.
Dolmakalem kültürü devlet gibidir. Kimisi Ortadoğu'da bir krallık, kimi Avrupa'nın bir kıyısında prenslik, kimisi de (kâğıt, mürekkep) komşularımızın çoğu gibi dertlidir. Kendi başına olsa bir sorun yoktur da, yazı yazmak için zincirin bütün halkalarını sağlamlaştırmak gerektiğini düşündürür. İşlerin yolunda gitmesi için kâğıda dikkat etmek, mürekkebin iyisini seçmek, kalemin ucunun iyi olmasını sağlamamız gerekiyor. Biz de bir diplomat gibi uluslararası ilişkileri anlamak zorundayız.
11. Dolmakalem odaklanmamızı sağlar.
Günlük hayatımızda o kadar çok uyarıcı var ki kendimizi bir keşmekeşin içinde kaybedebiliyoruz. Özellikle internet aklımızı başımızdan alan bir dünya,
sosyal medya hesaplarımızda takip ettiğimiz insanların çoğu sürekli olarak mutsuzluklarını, eleştirilerini ve bilimum rahatsızlıklarını bize yansıtıyorlar. Güzel şeyler yazan pek az insan var, onlara da gündem müsaade etmiyor. Oya dijital hayatımızı geçici olarak bir kenara bırakabilirsek daha mutlu olabiliriz. Oturup düşüncelerimizi bir kâğıda yazabiliriz, sadece beyaz bir sayfaya odaklanabiliriz. Cep telefonumuzu kapatıp, defterimizi açarsak bize otomobil çarpması düşük bir olasılıktır.
12. Dolmakalem meraklı olmamıza neden olur.
13. Dolmakalem sanata ilgi duymamızı sağlar.
Mürekkepbalığı ve başka dergiler için dolmakalem koleksiyoncularıyla röportajlar yaptım. Evlerine, ofislerine konuk olduğum bu insanların ortak özelliği duvarlarda ressamların, hattatların eserlerinin olmasıydı. Bir kısmı fotoğrafa ve heykele de ilgi duyuyordu. Hepsinin de sanatla dolu bir hayatları vardı. Müzik zevkleri gelişmişti.
14. Dolmakalem estetik değerlerimizi geliştirir.
15. Dolmakalem kâğıda hürmet etmemizi sağlar.
16. Dolmakalem mürekkebin başka bir dünya olduğunu öğretir.
17. Dolmakalem zayıf yönlerimizi gösterir, hayata dayanma gücümüzü çoğaltır.
18. Dolmakalem olaylara daha geniş bir açıdan bakmamızı sağlar, ufkumuzu en az iki katına çıkarır.
Mesela milattan 4 bin yıl önce yazı bulunduğuna ve tarihin başlangıcı olduğuna göre biz şimdi 6017 yılındayız.
19. Dolmakalem eşyanın tabiatına saygımızı çoğaltır.
20. Dolmakalem gelip geçici hevesli değil, tutkulu olmamız gerektiğini duyurur.
21. Dolmakalem kaliteli nesnelere dikkati artırır.
Ucuz plastik gövdeli kalemlerden, reçine gövdeli, altın uçlu kalemlere uzanan çeşitliliğin içinde kaliteli olanın daha uzun ömürlü olduğunu öğreniriz.
22. Dolmakalem iyiyi kötüden ayırt etmemize neden olur.
İnsanın eline mürekkep bulaşması eşyanın iyi kötü yönleri üzerine düşünmenizi sağlar. Kalemin ucu kâğıdı yırtıyor, istediğimiz gibi yazmıyorsa neden böyle oluyor diye düşünürüz. Tıpkı hayatımızdaki pek çok şey gibi, mikro ölçekte aynı sorunlarla boğuşuyoruz.
23. Dolmakalem bizi özgürleştirir.
|
Scrikss 419 |
24. Dolmakalem bizi daha kültürlü biri yapar.
Çünkü her dolmakalemin bir öyküsü ve bir felsefesi vardır. Kâğıda dökülen her harfin bir tarihi vardır.
25. Dolmakalem parmaklarımızı nasır tutmaktan kurtarır.
İyi dolmakalemin en güzel özelliği belki de budur. Kâğıdın üzerine basınç uygulamaya, kazarak yazı yazmaya gerek yoktur. Sadece dokunmak yeterli olur.
26. Dolmakalem sakinleştirir.
27. Dolmakalem pratik düşünmeyi sağlar.
28. Dolmakalem biriktirmenin iyi ve kötü yönlerini görmemizi sağlar.
29. Dolmakalem güzel sevgi (bibliyofil/kitap sever) ile hastalıklı sevgi (bibliyoman/kitap hastası) arasındaki farkı öğretir.
Dolmakalem her alanda olduğu gibi bir konunun saf meraklısı ile salt biriktirmekle meşgul olanları gösterir. Kalem biriktirmekten yazı yazmaya vakit bulamayanlar da var, onlar bibliyomanlar gibidir, sahip oldukları güzelliklerin farkında değillerdir çünkü sadece sahip olma kısmıyla ilgilenirler. Onlardan olmayalım.
30. Dolmakalem bilimsel düşünceye eğilimi artırır, mümkün olduğu kadar dogmatik, kerameti kendinden menkul düşüncelerden uzaklaştırır.
31. Dolmakalem zanaatkârlara saygı duymamızı sağlar.
32. Dolmakalem dijital verilerin uçucu, analog verilerin kalıcı olduğunu öğretir.
33. Dolmakalem ahengin, uyumun, müziğin ve ritmin hayatın içindeki önemini anlatır.
34. Dolmakalem güzellikleri çoğaltmayı önerir.
|
Sheaffer NoNonsense |
35. Dolmakalem doğu ve batı düşünce sistemlerinin günlük hayata etkilerini anlamamızı sağlar.
36. Dolmakalem sanatın ana damarının şiir olduğunu duyurur.
37. Dolmakalem yalnızlığın güzellikleri olduğunu öğretir.
38. Dolmakalem kavgadan, şiddetten uzaklaştırır, yazının iyileştirici gücünün simgesidir.
39. Dolmakalem ne kadar az şey bildiğimizi gösterir.
40. Dolmakalem dünyadaki her şeyin bir parçası olduğumuzu anlatır.
Ek:
41. Dolmakalem birleştirir. (Naile U.)
"En güzel yönü de karşınıza güzel insanlar çıkartması,
bu güzel insanlar sayesinde insan hem kendini, hem de etrafını daha güzel
tanıma olanağı buluyor, ufku genişliyor. Yalnız olmadığını anlıyor." (Yerinde Çizer)
42. Dolmakalem yavaşlatır.
"Dolmakalem yavaşlatır! Biliyorsunuz, çağımız hız çağı olarak
adlandırılıyor. Hemen herkes her şeyin hızlı olmasını istiyor. Herkesin çok ama
çok acelesi var. Oysa yavaşlamak iyidir. Hayatı sindire sindire yaşamak aslında
çok şey katar insana... Dolmakalemle yazarken yavaşlarım. Boş sayfaya
sözcükleri birbiri ardına sıralarken, kimi zaman durur kalemime bakarım, onu
gözlerimle okşarım. O an yazacağım sözcüğün tüm ağırlığını ya da hafifliğini
kalbimde hissederim. Dolmakalem, aceleyi sevmez." (Meltem Ruscuklu)