24 Kasım 2010

Mürekkep şişesi zamanı



Bazen öyle mürekkep şişeleri görüyorum ki, hayran olmamak mümkün değil. Yazıya giden yoldaki güzellikler bunlar.

20 Kasım 2010

Şiire batırılmış dolmakalem: Danitrio Fellowship






"Hamaguri no
Futami ni wakare
Yuku Aki zo"


Dolmakalemin üzerindeki şiir bu ve Türkçesi yok ne yazık ki. Fakat haiku tarzı şiirlere aşina olanlar, Matsuo Başo'yu bilenler istedikleri bir şiiri düşünebilirler, ben öyle yaptım:

"Sallanıp durur
sarmaşıkların sardığı köprü
Hayatımız gibi."

Bir zararı yok bu çevirinin. Ama yazıyla mürekkeple bir ilgisi varsa eğer kesinlikle bilmek isterdim. (Bu arada haiku ile ilgili bir kitap görürseniz alın, bu şiir türüyle daha önce tanışmadıysanız çok üzüleceksiniz. Oruç Aruoba'nın adını da bir kenara yazın, Aruoba'nın çevirileri ve haikuları mükemmeldir, Japonca bilmiyorum ama bu şiirleri okuduğum vakit sevgi dolu olduğunu anlayacak kadar şiire inancım var, merak duyanların okumasını dilerim.)

Yukarıda görülen Danitrio dolmakalemi, Fountain Pen Network üyeleri Kevin Cheng'in de katkılarıyla usta Tatsuya Todo tarafından maki-e tekniği ile üretilmiş. Maki-e (lak) beceri isteyen ve yüzlerce yıllık geçmişi olan kadim bir boyama tekniğidir. (Pelikan'ın da benzer kalemleri var.) Bu tarz özel yapım kalemler, yaratıcılıkla birleştiğinde ortaya böyle muhteşem sanat eserleri çıkıyor.

Kaleme böylesine özen göstermenin, bir kalemin üzerine bunca titremenin nedeni nedir peki? Yazı kültür ister, yazıya giden kalemler de öyle. İyi kalem özlemi, yazıya duyulan saygının ve sevginin bir göstergesidir. Yazı araçları nihayet yazıya giden yolda bir merhaledir, fakat izan sahibi kişi sadece yazı değil yazının güzelliğine götüren kalemlerin de itibar sahibi olması gerektiğini düşünür, değersiz kalem yoktur aslında, ancak unutmamak gerek: Kalemlere ve mürekkebe gereken özeni gösterirseniz yazınız da o ölçüde değerli olur sizin için.

İyi-kötü ne olursa olsun, kalem kendisini taşıyan kişiye benzer. Kişi yazı yazmayı seviyorsa, yazı güzel olmuş, çirkin olmuş hiç önemli değildir, insan dünyanın ve hayatın bir mürekkep gibi aktığını biliyorsa kalemi de güzelleşir zaten, yazısı ise değişir, başkalaşır, daha başka görünür. Çünkü yazı hiç bitmez evet, ama insan biter, kalem tutan eller kaybolur da bir gün, aynı kalemle başka eller yazı yazar.

Kalem, yazı için, hayat için, yaşanacak günler için ve hatıralar için bir övgüdür.

Carpe memoriam.



Kaynaklar/Sources:

1. Danitrio Fellowship Pen

2. Danitrio Fellowship fountain pen, nib, cap (By ethernautrix)

3. Danitrio FPN Fellowship Maki-e Pen (Shinchan's Fountain Pen Pilgrimage)

18 Kasım 2010

TWSBI ve kalem satan dükkanlar





Aylardır şu sayfadaki fotoğraflara bakıyorum. Tayvanlı bir kalem üreticisi olan Twsbi ismine internette gezerken rastladım. Dolmakalem ve mürekkep şişelerindeki tasarım kolaylıklarına bakıp da iç geçirmemek elde değil. Gerçi yukarıdaki fotoğrafta bulunan mürekkep pek uçuk ve hiç bana göre değil ama kalem ve mürekkebin şişesi bir harika.

Ne yazık ki ülkemizde yok böyle güzellikler, senelerdir hep aynı markaların en çok satılan popüler ürünleri satılıyor, çeşit yok denecek kadar az, sadece Sirkeci'de değil, Nişantaşı'nda bile lüks kırtasiyelerde istenen mürekkep ve kalem çeşidi yok. Ayrıca hayır, herkes mavi mürekkebi sevmek zorunda değil. Geçenlerde Sirkeci'deki kalem satan dükkanlara bakınıyordum bu tarz adı pek duyulmamış markaları bırakın çok bilinen markaları bile bulmak zor.

Asıl şaşırdığım nokta ise işi kalem satmak olanların kalem merakının olmaması! Anlayamadığım bir başka nokta ise 50-60 yaşına gelmiş bazı adamların kalem soran meraklı insanlara kötü davranması. Bu konuda çok dertliyim. Eğer kalemi satın almıyorsan "senden kötü bir insan yok" bakışıyla dövmekten beter ediyorlar. Sorulara da en minimal şekilde cevap vermeleri de bir başka saçmalık. "Kalemi 5 saniye içinde beğen, hemen parasını ver ve arkana bakmadan git" tavrıyla satış yapıyorlar.

Kalemlerin fiyatlarındaki dalgalanmalar da bir başka sorun. Yan yana duran iki dükkan arasında aynı üründe fahiş fiyat farklılıkları olabiliyor. Birinde kalem 30 lira ise diğerinde aynı kalem 50 lira! Kalemleri kutusuz satanlar, sattıkları kaleme güzel davranmıyorlar, kalemleri temizlemiyorlar, vitrinden bir kalem çıkarmayı ağır bir iş olarak görüyorlar.

Misafirperverlik, müşterinin gönlünü almak bir yana satıcılar kalem beğendirmek için bile hiç uğraşmıyorlar. Öyle ki dolmakalemleri mevcut uç ile almak zorundayız sanki, ucun değiştirilmesini teklif ettiğinizde "Değiştiremeyiz" yanıtı tokat atar gibi söyleniyor, oysa ucun değiştirilmesini istemek bir lütuf değil dolmakalem alıcısının temel haklarından biridir, dolmakalem alıcısı kalemi kutulu ister, kutusuz kalem satmaya teşebbüs etmek dahi bence ayıptır.