teknik kalemler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
teknik kalemler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Temmuz 2017

Kalem Tutma Biçimleri




İlk kez sol eliyle yazı yazan birini gördüğümde çok şaşırmıştım. Bunda çocuk olmamın da etkisi vardı kuşkusuz. Fakat benim için çok daha tuhaf olan şey solak sınıf arkadaşımın kalemi tutma biçimiydi. Arkadaşımı yazı yazarken dikkatlice inceliyordum, parmaklarını tuhaf bir şekilde büküyordu. Ben de bir süre ona özendim ama olmadı. 

Guide to Technical Pens

Çocukluğumda bana öğretilen geleneksel kalem tutma biçimini halen koruyorum ancak günün birinde rapido da denilen teknik bir kalem ile (Faber-Castell TG1-S) ile yazı yazmaya heves edince kalemi bildiğim şekilde tutamayacağımı gördüm. Dikey bir şekilde yazmak gerekiyordu, bir süre sonra buna alıştım. 


Sonra değişik yazma stillerini öğrendim ama bence en güzeli, kalemi işaret ile orta parmak arasına alıp yandan da başparmakla desteklenen Sassoon tekniği. 

The Art and Science of Handwriting, 1993

El yazısı uzmanı Rosemary Sassoon adında bir İngiliz bu konuya epeyce kafa yormuş ve sonunda kalem tutmanın kitabını bile yazmış. 

Kendisi bu tutuşun hem el yazısının gelişimi açısından hem de el sağlığımız için en uygun yöntem olduğunu söylüyor.


Sassoon yazım tekniği giderek yayılıyor, şarkıcı Taylor Swift de kalemi bu şekilde tutanlardan biri.





18 Eylül 2010

Lamy ve Yazı Tutkusu



Teknik kalemlerle yazmaya lise yıllarında başladım -ama teknik lisede okumuyordum- Teşvikiye'de küçük bir kırtasiye dükkanında gördüğüm Aristo ile başladı bu sevgi, yıl 1988 veya 89 olmalı (zaten benim bütün hikayelerim o tarihlerde başlar) neyse o kırtasiye kapanınca da bir daha o güzel kalemi bulamadım buralarda (kırtasiye'nin sahibi olan şirketi Hüsrev Gerede caddesinde bulmuştum sonra, ama artık ithal etmediklerini söylemişlerdi) fakat başka kalemler, başka mürekkepler, başka defterler keşfettim Aristo sayesinde.

Dolmakalem kullandım, envai çeşit kurşunkalem de. Fakat günlüklerime, not defterlerime önce Aristo, sonra Rotring (Akademi Kırtasiye'den alırdım) daha sonra ise Faber-Castell (Cağaloğlu yokuşundan) ile mürekkep döktüm, dökmeye devam ediyorum. Ancak istediğim gibi bir dolmakalem bulamadım yıllarca, üstüne de düşmedim, gerçi arada sırada Doğan Hızlan'ın dolmakalemlerini görünce hafiften delirip çeşitli dolmakalemler aldım ancak yazarken zorluk çıkartmaları nedeniyle uzun boylu kullanamadım ve dolamakalemden ziyade hep teknik kalemlerle notlar aldım. Artı görmek istemediğim, bir hevese kapılıp yollara düşünce yayımlanmış ilk ve son kitabım işte bu teknik kalemlerin ve çini mürekkebinin mahsülüdür.

Sonra günün birinde Lamy Safari dolmakalemiyle burun buruna geldim. Bir dolmakaleme göre fiyatının ucuzluğunu bir yana bırakalım, en büyük şikayetlerimden biri olan ergonomi sorununu çözmesiyle olsun, yazmanın derin hazzını doyasıya tattırmasıya gönlüme göre bir kalem bulmanın sevincini yaşatmasıyla olsun çok güzel bir dolmakalemdir Lamy safari. Ben bu Safari modellerinden aldığım yazma zevkini çok daha pahalı kalemlerde yaşamadım. Gömleğimin cebinde artık rengarenk Lamy'lerle geziyorum.

Lamy Safari ve Al-Star aşkına düşünce, bütün renkleri tamamlamak istiyor insan. Sarı renkli Safari'leri (sarı renk hafızanın, bilgeliğin simgesidir) mor ve yeşil Al-starları da seviyorum.

Gerd A. Müller tasarımı meşhur Lamy 2000 de yakın hedeflerim arasında.

(Kendime dolmakalemler hediye etmek istiyorum mütemadiyen.)