Çizim için ideal iğne uçlu kalemler (uni-pin yeni, şahane bir kalem), Aniki defter. |
Kimileri kalemlere büyük önem verir, ben galiba defterleri daha fazla seviyorum. Lakin şu defter bu defter demek yerine, iyi defter arayışı üzerine çeşitli başlıklar altında notlar almıştım.
KAPAK ÜZERİNE
Her fırsatta kırtasiyeleri geziyorum ve defter bölümlerine de uğruyorum. Kapağında firma adı veya abuk sabuk bir motto (şiar, düstur, özlü söz, hayat görüşü) yazan defterleri sevmiyorum. Kapak kâğıdı kötü olan defterleri hele hiç sevmiyorum. Aradığım şey, dokunduğumda duygusunu hissedebileceğim bir kapak kâğıdı. İkincisi üzerine yazı yazılabilecek bir kapak olması. (Kapağa da not almayı severim. İçindekiler kısmını kapağa yazmak çok basit ve iyi bir yöntem. Maalesef daha kâğıdına gelmeden sadece kapağından dolayı birçok defter gözümden düşüyor. Geriye çok az defter kalıyor. Hatta kalmıyor. Çünkü bu durum üzerinde yazı olmayan kaliteli bir tişört aramak gibidir. Nadir bulunur.
İngiliz yapımı Osmiroid 135, Aniki defter ve Tarih Vakfı'ndan enfes bir eser: Hüve'l Baki (İstanbul'da Osmanlı Mezarlıkları ve Mezar Taşları) |
BOYUT ÜZERİNE
Şair Nihat Ateş'in büyük defterleri sevmesine hep şaşırmışımdır. Oysa çok yazdığı için yerden göğe haklı. Bense A6 boyutlarındaki defterleri seviyorum. Uzun uzun yazacaksam da A5 boyutundaki defterlerden iyisi yoktur bence. Boyut konusu kişiseldir. Biraz da günlük pratikle ilgilidir. Eğer çizime düşkün değilseniz büyük defterleri günlük hayatın akışı içinde taşımak zor. Küçük defterler her zaman kolayca taşınır, bir çantaya gereksinim duymaz, çok da önem atfetilmediğinden rahatça yazılır. (Değerli defterler ise evde hiç mürekkep görmeden ölmeye yatar.)
Şule Gürbüz, Öyle miymiş?, Aniki defter, Faber-Castel TGS-1, 0.8 uç. |
KÂĞIT ÜZERİNE
Kâğıt en önemli mesele. Eskilerin güzel bir sözü var: Mütemmim cüz, yani olmazsa olmazı, defterin ayrılmaz parçasıdır kâğıt. İyi bir defteri iyi yapan da kâğıdıdır. Kapağı ne kadar efsane olursa olsun, kâğıda bakılmalı, defterin ruhu oradadır.
Kâğıt, kaliteli bir dolmakalemin ucu gibi güzel olmalı, perdahlı, pürüzsüz olmalı. Resim, çizim için pürüzlü, perdahsız kâğıtlara ihtiyaç duyulabilir, orası ayrı. Dolmakaleme uzaylı bir varlık gibi davranacak defterler işime yaramaz sayılır benim için. (Gerçi onları da değerlendirmenin yolları var, ben gazete kesiklerini yapıştırıp kötü kâğıtlı defterleri işe yarar bir hale getiriyorum.)
Yazını başında güzel bir noktaya parmak basmışsınız, her tarafta ıslak-kuru, renk renk, fiyat fiyat, her gün bir yenisi çıkan kalemler var fakat, defterlere bu çeşitlilik hiç yansımıyor. Acaba, sadece biz mi bu konuyu bu kadar dert haline getiriyoruz? Kırtasiyelerde, defter reyonunda çeşit bol gibi görünse de aslında tüm defterler hemen hemen aynı artık.
YanıtlaSilİyi kağıda sahip bir defter bulmak ciddi bir mücadele istiyor. Fiyat performans dengesi en düzgün defterler (üstelik özgün, bir benzeri yok) Aniki'ler. Bir de çizim defterleri var. Onların sınıfı ayrı ama yapılacak bir şey yok.
SilPeki bir sorum var. Rotring Isograph'lar mı yoksa Faber-Castel TGS-1 ler mi? Tercihiniz hangisi?
YanıtlaSilFaber-Castell TGS-1 derim her zaman, Faber-Castell bu kalemle çıtayı yükseltmiştir. Fakat mürekkepte Rotring çini mürekkebini geçemediler henüz.
Silhocam bir yazınız da okuduğumu hatırlıyorum Unicef defterleri yad ediyordunuz,(tabii yanlış hatırlamıyorsam) bugün Gittigidyor isimli sitede rastladım sizin aradıklarınız bu defterler miydi emin değilim ama haber vermek istedim sonuçta 'Defter bu Kalem ve mürekkebin yatağı'
YanıtlaSilEvet, blogta sözünü etmiş, Mürekkepbalığı dergisinde daha ayrıntılı yazmıştım. Söylediğiniz defterlere baktım, onlar yeni spiralli defterlerden. Benim sözünü ettiğim ciltli defterlerdi.
Silhttps://murekkepbaligidergisi.wordpress.com/2016/05/17/defter-inceleme-sayfalarimizin-konugu/