"Yeniyiz zannedende yeniye
hiç yer yok, insan eski bir tekrar, eski bir ezber."
Şule Gürbüz, Öyle miymiş?, s.168
Şule Gürbüz, Öyle miymiş?, s.168
SİDHARTAniyagrôdhâ koskoca bir ağaç görüyorum ufacık bir tohumda o ne ağaç ne tohum om mani padme hum (3 kere) sidharta buddha ben bir meyvayım ağacım âlem ne ağaç ne meyva ben bir denizde eriyorum om mani padme hum (3 kere)
(Asaf Halet Çelebi, 1953)
"Ancak bir masada yazabilirim; kesik uçlu dolmakalem kullanırım (başka kalemlerde kıvam tutturamam); yazacağım defter ya da kağıt çizgili olmalıdır."
(Bekçi, Oğlak Yay. 2003)
"(...) Ben siyah, klasik dolmakalemlere tutkunumdur. Siyah mürekkepten pek hoşlanmasam da. Kalın dolmakalemler bana çok iri sarılmış zeytinyağlı dolmaları hatırlatır, kullanmayı sevmem. Ama tabii koleksiyonumda öyleleri de mevcuttur.
Sayılı miktarda üretilmiş kalemlere sahip olmanın hazzını yaşayanlar bilir. Mont Blanc'ın Ernest Hemingvvay modeli mesela...
Eski modellerin yeniden üretilmesi bence koleksiyonculara hakarettir. Bende var diye böbürlenirken, onu vitrinde görmek tansiyonumu hemen yükseltir. Sheaffer, 1940'ların Crest modelini çıkardı. Siyahını tercih edin lütfen. Altın, ucu dışında, kaleme yakışmıyor. Parker'ların 51, 61'ini hatırlamaz mısınız? O gizli uçları...
Gösterişli/gösterişçi kalemlere Dunhill ile Yves Saint Laurent'ı da ekleyelim. O kırmızı kocaman Yves Saint Laurent dolmakalemin albenisini inkar edemem. O kalemlerle insan sanki kendi için değil de başkaları için yazıyor. İtiraf edeyim ki, arada bir ben de gösterişli kalemlerle yazıyorum, teşhirci iblisin başını ezmek mümkün değil ki.
Harley Davidson'ı çok sevgili ve saygıdeğer bir dostum armağan etti, yeri başka, onu da spor kıyafet giydiğimde ve özellikle tatil günlerinde kullanıyorum.
Küçük dolmakalemleri severim, bu yüzden de zaman zaman Kaweco ile yazarım.
Bir de müstehcen Lamy kalemim var. Çünkü içi görünüyor, kalem de soyunursa böyle soyunur.
Mürekkep tutkusu
Dolmakalem deyince mürekkep gelir hatıra. Her dolmakalemi kendi mürekkebiyle dolduracaksın ama zamane icadı kartuşlara da kayıtsız kalmayacaksınız. Kalemin dış rengine göre içine aynı renk mürekkep koymak da gün oluyor icap ediyor. Bordo (burgundy) kaleminize aynı renk mürekkebi koymazsanız, bu burgundy Cross'u, Montblanc'ı niye aldınız öyleyse?
Mürekkep fanatikleri de vardır. Sevgili dostum Osman N. Karaca kahverengi mürekkepten başkasına yan gözle bile bakmaz.
Sabahattin Ali'nin yeşil mürekkep tutkusunu okumuşsunuzdur. En nefret ettiğim insanlar, kalemlerini uzatıp, senin mürekkebin vardır, doldur diyenlerdir.
Mor mürekkebe bayılırım, eski stampa mürekkebi ile sabit kalemin hatırlatıcısıdır."
(Hürriyet, 17.12.1995 )
"Ah, ah 'Montblanc' dolmakaleme zaten çok ihtiyacım var. Papaz lisesinde öğrendiğim kaligrafik yazıyı tekrar hatırlamam için mutlaka bu marka gerekiyor."
(Hürriyet, 22 Aralık 1996)