Pilot Kaküno etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Pilot Kaküno etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Kasım 2018

Arredamento Mimarlık ve Uğur Tanyeli



İyi ki bu ay Arredamento Mimarlık dergisini almışım. 

Almasaydım Uğur Tanyeli'nin Japon ve Türk Salatalık Turşuları: Toplumsal ve Hatta Mimari Bir Karşılaştırma başlıklı ufuk açan muhteşem yazısını okuyamayacaktım.


Geçenlerde Ekşi Sözlük'ten bir arkadaşla ne kadar az iyi derginin kaldığını konuşuyorduk. Maalesef ufuk açan bir avuç dergi kaldı şimdilerde. Arredamento Mimarlık dergisi de en iyilerden birisi. Tasarımı biraz eski geliyor bana ve kişisel nedenlerden ötürü kâğıt seçimini de yanlış buluyorum. Parlak kuşe okumayı çok zorlaştırıyor. Her şeye rağmen bunlar küçük ayrıntılar, Arredamento Mimarlık ülkemiz şartlarında muazzam bir tasarım kültürü dergisi.

Bir başarısı da şurada, masadaki Kasım 2018 sayısı derginin 325. sayısı!

Dile kolay, Arredamento Mimarlık 29 yıldır çıkıyor.

Şubat 1989'dan günümüze bir dergiyi getirmek olağanüstü bir başarıdır. Hayranlık duymamak elde değil.




Prof. Dr. Uğur Tanyeli'nin yazısına gelince, televizyondaki yemek programlarını izleyip böyle kısa ama zihinsel açıdan çok yoğun olsa da okuyanı hiç yormayan bir yazı yazmak müthiş bir birikime işaret ediyor. Turşu deyip geçmeyelim, öyle bir yiyecek ki makaledeki konumu kafamdaki isimsiz bazı ayrıntıların yerine oturmasını sağladı. Mutfak ile mimarlık arasında önemli bir bağ kurulmuş ve o kadar açıklayıcı bir kültürel ayna tutmuş ki bulunduğum yüksek binadan kuş bakışı baktığımda çevrede neden bunca çirkin yapının bulunduğunu da özetlemiş.

Şigeru Ban veya Tadao Ando gibi büyük ama mütevazı mimarların nasıl yetiştiğini şimdi daha iyi anladım.

21 Şubat 2017

Kaküno, John Berger, Ursula K. Le Guin


 
Okumak, yalnızlığın en güzel ilaçlarından biri. Gerçi Amerikan yerlilerine göre iyi ilaç acı olurmuş ama olsun bazı ilaçlar da başka cinsten. 

John Berger'ın Bir Fotoğrafı Anlamak kitabından sonra Ursula K. Le Guin hazretlerinin Lavinia kitabına başladım. 

Lavinia kitabına eşlik edecek dolmakalemi de seçtim. Aslında bir süredir kitapların kenarlarına not almayı bıraktım, martı resimleri, oklar, karalamalar filan yapıyorum. Pilot Kaküno'yu da görüldüğü gibi kişiselleştirdim. (Çöpe atmaya kıyamadığım bir ipi kendimce değerlendirmiş oldum.)

Kitap ise şöyle başlıyor:

"On dokuzuncu yaşıma girdiğim yılın mayıs ayında, kutsal yemeğe tuz almak için nehrin ağzındaki tuz yatağına gitmiştim."

20 Şubat 2017

Huzur Veren Dolmakalemin Anahtarı

Seminer notları, 2016


Şurası bir hakikat: En çok parayı dolmakalem için harcıyoruz. 

sahip olduğumuz kalemlerimiz bize yetmiyor artık. 

Daha da ileriye gidiyoruz. O dolmakaleme veya bu dolmakaleme bakıyor ve bazı kalemlerin güzelliği içimize işliyor, o zaman keşke benim olsa diyoruz. 

Sonra bir gün o kalemi aldığımızda biraz şaşırıyoruz, istediğimiz gibi yazamıyoruz. Çünkü esasında diğer önemli şeyleri çok da önemsemiyoruz. 

Güzel bir kalem, değerli bir kalem bizi olduğumuzdan daha iyi yapmıyor oysa. Bizi biz yapan değerler bütünüdür. Dolmakalemi olduğundan daha güzel ve değerli kılan da kâğıt ve mürekkeptir, bütüne gösterdiğiniz tavırdır. 

Geceleri gökyüzüne baktığımızda yıldızları göremiyoruz artık. Bunun nedeni bildiğiniz gibi şehir ışıklarının yarattığı kirlilik. Işık kirliliği. Işık, hayal kırıklığı yaratabiliyor. Fakat çoğu insan bu durumun farkında bile değil. Oysa gökyüzünde sayılamayacak kadar çok yıldız var. Sadece biz göremiyoruz. Dolmakalemler de ışık kirliliğine benziyor. 

Meraklı olmak bir insanın ulaşabileceği en üstün mertebelerden biri. Meraklı insan arar bulur, sorgular, var olan bilgilerin üzerine kendine ait bir şey katar. Meraklı insan markalara aldanmaz, defterlerin resimli kapaklarına kanmaz (ki bildiğim üretilmiş en iyi defterin üzerinde hiçbir şey yazmıyor mesela), meraklı insan gözlerini kapatıp kâğıda dokunur, mürekkebin iyisini arar. 

Mürekkep ve kâğıdın (defterin) iyisi bizi hayal kırıklığından uzaklaştırır. 


16 Şubat 2017

Lamy Safari vs Pilot Metropolitan




Lamy Safari ve Pilot Metropolitan dolmakalemleri bazı özellikleri nedeniyle hem birbirine yakın hem de çok uzaklar. Çünkü çetrefilli konuları, anlayışları ve kavramları temsil ediyorlar. 

Bir başka açıdan düşünelim: Estetik duruş, teknik tasarım, fiyat-fayda ilişkisi, ergonomi ve işlevsellik gibi çeşitli alanlarda mutlak hakikatın olmadığı bazı hususlar vardır. Üstelik bazı konular bilimsel gerçekler gibiyken insan unsuru devreye girdiğinde kişisel bakış, kültür birikimi, fiziksel yeterlilik ve alışkanlıklar nedeniyle her meraklının farklı bir sonuç çıkaracağı bir fikir tartışması doğabilir.
Estetik duruş, teknik tasarım açısından Lamy üstündür. Ergonomi ve işlevsellik tarafından bakacak olursak ise Pilot Metropolitan (MR) daha iyidir.

Peki ama nelere dikkat ederek karar vereceğiz?

Tamamen kişisel alışkanlıklarımız ve bir kalemden beklentilerimize göre karar vermemiz en doğrusu olur. Bir başkasının uzun uzadıya övdüğü dolmakalem sizin elinize hiç uygun gelmeyebilir. Üşenmeyip düşünmek ve merakla araştırmak gerekiyor.

Bu noktada kişisel fikirlerimi söyleyeyim. Nedense Pilot Metropolitan dolmakalemlerini hiç sevemedim. Balina formunda evet, çok güzel bir fikir ama çok yapay bir tasarım gibi duruyor bence. 

(Şimdi balina formu denilince, bu tarzın en mükemmel örneği geliyor aklıma: Lamy 2000 yazım konforu ve estetik duruş açısından yazı yazmayı seven herkesin kalemliğinde olması gereken bir dolmakalem. Bulmak zor ama efsane Parker 51'lerin yuvarlak hatları da  olağanüstüdür.)

Bir de Pilot MR'lerin gövdelerindeki desenleri sevimsiz buluyorum. Lamy Safari ve AL-star kalemlerinde böyle gereksiz süsler yok. Esasen bu süse ve gösterişe önem vermeyen tavrı wabi-sabi felsefesine inanan Japonlardan beklerdim. Fakat Almanların da araç gereçlere  bakışlarında Bauhaus yorumunun farkı var.

Lamy Safari'ye gelince, kolayca uç değiştirmeye imkan verdiği için son derece pratik, hafif ve göz okşayan bir dolmakalem. Ancak unutmayalım ki Lamy uçları bazen sorun çıkartabiliyor, bu nedenle alırken dikkat etmek gerekiyor. Test için mürekkebe gerek yok, ucun kâğıt üzerinde nasıl hareket ettiğine dikkat eder, gözle basit bir kontrol yaparsanız daha sonra üzülmezsiniz. 

Pilot MR uçları ise her zaman belli bir kalitenin üzerindedir, üzmez.

UÇBEYLERİ

Yazım için uç gereksinimlerine gelince EF veya F uçları uzun yazılarda sayfa ekonomisi ve yazım konforu için gereklidir. Kalın uçlar uzun yazılar için pratikte anlamsız ama kısa notlar ve başlıklar için biçilmiş kaftandır.

Ayrı bir yazı konusu için önceden bir iki cümle daha: Yazılarımızı yıllar sonra da okumak istiyorsak eğer mürekkep seçimi de uç seçimi kadar önemli. Son yıllarda açık renkli mürekkepler moda oldu ama kalıcılık açısından bence sorunlular. Yine de eğer açık tonlu mürekkepleri seviyorsanız kalın uçlarla daha çok keyif alırsınız, ince uçlarda ise koyu tonlar tercih edilirse kâğıt üzerindeki kalıcılık için olumlu bir adım atılmış olur. (Elbette görünürlük açısından açık renkli mürekkepler ince uçlu kalemlerde normalde olduğundan daha koyu görünecektir.)

Japonların M ucu ile Batı tipi dolmakalemlerin F ucu birbirine az çok benzer. Ders notları gibi uzun uzun yazı yazılacaksa F veya EF uç kullanılmasını tavsiye ederim. Bu ucun Japon muadili de yine ufak bir farkla M oluyor. Ancak onların alfabeleri farklı, dolayısıyla uç yapısı da farklı, özellikle ince uçlar dönüşlerde ve ters yöndeki hareketlerde biraz zayıflar. 


LAMY SAFARI, PILOT MR DERKEN... KAKÜNO

Gönlüm Lamy Safari'den yana ancak ancak diğer yandan karşılaştırmayla bir ilgisi olmadığı halde bu iki kalemi iyisiyle kötüsüyle düşündükten sonra önereceğim kalem Pilot Kaküno olacak.  

Bilinen dolmakalemler arasında mütevazı duruşuyla da küçük bir hazine gibi. Özellikle Latin alfabesi düşünülerek hazırlanmış Pilot MR karşısında aşırı ince ucuyla Kaküno'nun hiç şansı yok gibi görünse de çok severek kullandığım bir dolmakalem. 

Her ne kadar Japon çocukları için tasarlanmış olsa da ben başka türlü bir alfabe ile yazan bir yetişkin olarak uzun zamandır kullanıyorum ve herkese tavsiye ediyorum. Fiyatı da söz konusu iki kaleme göre çok daha uygun sayılır. (Uygun deyince böyle basit bir dolmakalemin fiyatı 2o-25 tl'den daha fazla olmamalı aslında, ben geçen sene 3o lira civarında bir fiyata aldım ama şu sıra Kaküno'lar 5o tl civarında satılıyor. tuhaf ama birazcık daha üst sınıfa geçmek istiyorsanız iki katını, orta sınıf bir dolmakalem almak istiyorsanız 1o katını vermeniz gerekiyor maalesef.)

Ben gövde ve kapağın gri olduğu şık bir modelini kullanıyorum. Canla başla yazıyor ve asla yorulmuyor, tıpkı çok sevdiğim Sailor mürekkepleri gibi her eve lazım. 

Ek okumalar: